ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve başlaması ile birlikte İbrahim Anlaşmaları tekrar gündeme geldi. Trump, döneminde Körfez ülkeleri ve İsrail arasında normalleşmeyi sağlamayı hedefliyordu. Özellikle 7 Ekim 2023 tarihindeki Hamas saldırısı ile şiddetlenen İsrail-Filistin çatışmalarından sonra, İbrahim Anlaşmaları’nın akıbeti merak konusu olmuştu.
Diğer yandan Gazze’de ateşkesin başlaması ve esir takaslarının yürürlüğe girmesiyle birlikte Gazze’nin geleceği de gündem oldu. Trump, Gazze’ye yatırım fırsatları olduğundan bahsetti fakat barış için umutlu olduğuna dair bir ifade kullanmadı.
Trump döneminde Ortadoğu’da öne çıkan diğer konu başlıkları ise İran ve Suriye. İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, CNN’e verdiği röportajda Trump ile müzakereye hazır olduğunu söyledi. İsrail Başbakanı Netanyahu ise, ABD’nin desteğini aldıklarını ve İran ile askeri çatışma opsiyonunun hala geçerli olduğunu öne sürdü.
Donald Trump’ın Ortadoğu politikalarını, İbrahim Anlaşmaları’nı, Trump dönemi Ortadoğu’yu bekleyen gelişmeleri ve Suriye denklemini, Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Gökhan Çınkara ile konuştuk.
‘Buradaki temel nokta, ateşkes sonrası Gazze’nin nasıl yönetileceği meselesidir’
Dr. Gökhan Çınkara’ya göre rehineleri ön plana koyan Trump yönetimi, Gazze’de Hamas’lı bir gelecek öngörmüyor:
‘Trump döneminde Ortadoğu’da eksen kayması beklemiyorum’
Donald Trump’ın Ortadoğu’da İsrail’i merkeze koyarak bölge ülkeleri ile İsrail arasında normalleşmeyi hedefleyeceğini dile getiren Çınkara, diğer yandan Trump yönetiminin İran’ı köşeye sıkıştıracak adımlar atma niyetinde olduğunu belirtti:
‘Trump, İran ile müzakerelerde yol katedemezse askeri operasyonu gündeme alabilir’
Dr. Gökhan Çınkara’ya göre Trump, İran ile müzakereleri merkeze koyacak. Eğer İran ile müzakerelerde aşama katedilemezse sınırlı bir askeri operasyonun gündeme gelebileceğini ifade eden Çınkara, Trump’ın halihazırda İsrail’e yönelik silah engellerini kaldırdığını hatırlattı:
‘Trump döneminde İsrail ile normalleşebilirler. İbrahim Anlaşmaları’nın bir ucundan tutabilir Suriye’
Suriye’de yeni yönetimin yayınladığı açıklamalar ile Batı’ya ‘Resmi muhatabınız biziz’ mesajı vermeyi hedeflediğini kaydeden Dr. Çınkara, şu ifadeleri kullandı:
“Ahmed eş-Şera’nın yaptığı açıklamanın temel motivasyonu, Mazlum Abdi’nin öne çıkmış olması. Yani Şera, Batı’ya ‘Suriye’deki muhatabınız biziz’ mesajını vermektedir. Bu da kendileri açısından oldukça önemli ve stratejik bir hareket. Suriye Dışişleri Bakanı’nın Davos’a gitmesi de oldukça önemliydi. Batı dünyasına açılma noktasında yeni Suriye yönetiminin bir sorunu kaldığını düşünmüyorum. Trump döneminde İsrail ile normalleşebilirler. İbrahim Anlaşmaları’nın bir ucundan tutabilir Suriye. Bu sürpriz olmaz. Öyle veya böyle HTŞ, Suriye’yi yönetmek ve istikrarlı bir yönetim kurmak istiyor. Şeybani’nin Kürtçe Tweet atması da Batı’ya bir mesajdı. Amaçlarının çatışma çıkarmak olmadığını, müzakere yoluyla süreci ilerletmek olduğunu belirtti. Tabii bu noktada anayasa tartışmaları önem kazanacak. Bana kalırsa Suriye’deki tartışmalar yeni başlıyor. Türkiye açısından da durum böyle. Yeni oturan bir sistem olacak ve bu sistemde kimler ne rol alacak? Bu zamanla netleşecek.”
‘Trump pozisyon aldıktan sonra Suriye’de neler yaşanacağını göreceğiz’
Suriye’de gidişatı netleştirecek görüşmelerin daha henüz başlamadığını vurgulayan Çınkara’ya göre, Trump pozisyonunu net şekilde belli ettikten sonra pazarlıklar başlayacak:
“Bu noktada Suriye merkezli tartışmalarda uluslararası diploması trafiğinin yürüyeceğini düşünüyorum. Bu trafiğin, ABD, İsrail, Türkiye, Suudi Arabistan arasında yürüyeceği kanaatindeyim. Türkiye bu noktada nasıl bir tutum takınacak? Zamanla netleşecektir. AB’in de çıkarları var. Doğu Akdeniz konusunda açıklama yaptılar. Türkiye’nin halihazırda çok ciddi ilgisi ve alakası var. Üç buçuk milyon Suriyeli misafir ediliyor ve Türkiye, en uzun sınıra sahip. Müzakereler ve tartışmalar, Türkiye ve Suriye açısından daha yeni başlayacak. Şu ana kadar yapılan görüşmeler hep ön hazırlıktı. Büyük devletlerin Suriye ile yürüteceği ilişki sistematiği, Türkiye’nin pozisyonunun değerini artırabilir veya azaltabilir. Bölgedeki gerginlikler gözlemlenmeli. Irak deneyimi olmaması için Türkiye nasıl adam atacak? Bu da önemli. Tartışmalar daha başlamadı demeliyiz. Trump pozisyon aldıktan sonra Suriye’de neler yaşanacağını göreceğiz. Öyle veya böyle Suriye’nin yönetilebilme patikasına gireceğini düşünüyorum.