Ukrayna ile savaşa giren ve Avrupa ülkelerinin tepkisini çekerek uygulanan yaptırımlarla ekonomisi sarsılan Rusya’nın Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus federal bütçesine dair yetkililerle video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen toplantıda, değerlendirmelerde bulundu.
Putin, toplantıda ekonomi alanında yaşananlara değindi, büyüme tahminini aktardı ve özellikle en büyük sorun olarak gördüğü enflasyona işaret etti
Vladimir Putin, enflasyonun ülke ekonomisindeki ana sorunlardan birisi olduğunu belirterek, enflasyon artışındaki hızlanma ve rublenin zayıflamasına dikkat çekerek, gerekli kararların vakit kaybetmeden alınması gerektiğini belirtti.
“2023 büyüme tahminini geçtik”
Rus ekonomisine yönelik 2023 büyüme tahmininin nisanda yüzde 1,2 seviyesinde öngörüldüğünü kaydeden Putin, beklentilerin geldiği noktaya ilişkin şu bilgiyi verdi:
Ancak bu seviyeyi geçtik, ekonomik büyüme yıl sonunda yüzde 2,5 ve hatta yüzde 2,8’e ulaşabilir.
“Federal bütçedeki durum istikrara kavuştu”
Federal bütçedeki durumun istikrara kavuştuğunu belirten Putin, şöyle konuştu:
Bu yıl bütçede ufak bir açık vardı. Ancak ağustosta tekrar fazla verdi. Petrol ve doğalgaz dışı gelirlerde geçen yıla kıyasla büyük bir artış yaşanması önemli.
“Petrol ve doğalgaz gelirleri geçen yılki seviyeyi yakaladı”
Putin, Rusya’nın petrol ve gelirlerinin de temmuz ve ağustosta geçen yılki seviyeleri yakaladığına işaret etti.
“Rus ekonomisinin temel sorunlarından biri enflasyon artışındaki hızlanma”
Rus ekonomisindeki temel sorunlardan biri olarak enflasyona işaret eden Putin, şu değerlendirmede bulundu:
Temel sorunlardan birinin enflasyon artışındaki hızlanma olduğu aşikar. Bundaki ana etmenin de rublenin zayıflaması olduğu çok net. Uygun kararları zamanında, gecikmeden vermek gerekiyor.
“Batılı ülkeler, Rus ekonomisine ‘benzersiz’ bir dış baskı yapıyor”
Putin, Batılı ülkelerin Rus ekonomisine “benzersiz” bir dış baskı yaptığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
Rusya ekonomisinin toparlanma sürecinin tamamlandığını söyleyebiliriz. Kesinlikle benzeri görülmemiş bir dış baskıya, sözde Batı blokundaki bazı yönetici elitlerin yaptırım saldırılarına karşı koyduk.