Türkiye’de muhalefet cephesindeki altı siyasi parti lideri, AKP-MHP iktidarının ayrıştırıcı tutum takındığını belirterek “Özerklik, liyakat ve şeffaflık kaybı afet yönetimini ve depreme müdahale sürecini de doğrudan etkilemiştir. Ne yazık ki, belediyeler ve STK’lar arasında ayrım yapılmış, bunların sürece dahil edilmeleri hususunda geç kalınmıştır. Kutuplaştırıcı söylemlerden vazgeçilmemiş, tek bir merkezden alınan kararlar çalışmaları yavaşlatmıştır” açıklaması yaptı.
Kahramanmaraş ve Elbistan merkezli 6 Şubat depremleri nedeniyle kayıplar yaşayan 10 ilde, sahada ayrı ayrı incelemelerde bulunmuş olan altı lider bugün Ankara’da son durum değerlendirmesi için buluştu.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ev sahipliğinde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener Demokrat Parti Lideri Gültekin Uysal, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu deprem gündemiyle toplandı.
Millet İttifakı olarak altı lider üç saatlik toplantı ardından yapılan ortak yazılı açıklamayla, 6 Şubat’tan itibaren 13 günlük süreçte yaşananları değerlendirdi. Açıklama, “Ülke ve millet olarak tarihimizin en büyük acılarından birini yaşıyoruz. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. İktidarın şaşkınlığına, acziyetine ve ayrıştırıcı tutumuna rağmen; depremin ilk anından itibaren sorumluluklarını yerine getiren, ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalışan kurumlarımıza ve kamu görevlilerimize teşekkür ediyoruz. Muazzam bir dayanışma gösteren, büyük bir fedakarlık ve gayretle çalışan STK’larımıza, vatandaşlarımıza, uluslararası dayanışma gösterenlere ve emek sarf eden tüm isimsiz kahramanlarımıza minnettarız” mesajlarıyla başladı.
“Rant hırsı milletimize ölümcül fatura ödetti”
Ortak açıklamada, “Deprem ülkesi olan Türkiye’mizde afet öncesi gerekli hazırlıkların yapılmadığı, yeterli tedbirlerin alınmadığı apaçık ortadadır. Eskiden Başbakanlık’a bağlı olan AFAD’ın kurumsal kapasitesinin zayıflatılması, liyakatten yoksun insanlara üst düzey kadrolarda sorumluluk verilmesi, depreme dayanıksız binalara hiçbir rapor istenmeden imar affı çıkarılması ve inşaat sektöründe yolsuzluklara kapı aralayan ölçüsüz rant hırsı, milletimize ölümcül bir fatura ödetmiştir. Ülkemizin her kurumunda yaşanan özerklik, liyakat ve şeffaflık kaybı afet yönetimini ve depreme müdahale sürecini de doğrudan etkilemiştir. Hiçbir bürokratın inisiyatif alamadığı, her konuda talimatın bir kişiden beklendiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yüzünden, acılar ve zayiat katlanarak artmıştır. Afet süreci ne yazık ki iyi yönetilememiş, arama-kurtarma çalışmalarında geç ve yetersiz kalınmıştır. Başlangıçtan itibaren, temel ihtiyaçların temininin ve yardım faaliyetlerinin doğru koordine edilemediği, bunların sonucunda felaketin etkisinin vahim boyutlara ulaştığı acı bir gerçek olarak görülmektedir” denildi.
“Tüm hata, kusur, ihmal ve kasıtlar apaçık ortada”
Ortak açıklamada, “Ne yazık ki, belediyeler ve STK’lar arasında ayrım yapılmış, bunların sürece dahil edilmeleri hususunda geç kalınmıştır. Kutuplaştırıcı söylemlerden vazgeçilmemiş, tek bir merkezden alınan kararlar çalışmaları yavaşlatmıştır. Kolluk kuvvetlerinin, madencilerin ve iş makinelerinin sahaya geç gönderilmesi, sosyal medya platformlarında bant yavaşlatma, borsanın kapatılmaması gibi akıl dışı uygulamalar telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurmuş, krizi daha da derinleştirmiştir. İktidar barınma, seyyar tuvalet ve hijyen konusunda yeterli adımları halen atmamış, bölgede salgın hastalık riskine karşı gerekli tedbirleri de almamıştır. Deprem sonrası yaşanan iç göçle ilgili herhangi bir planlama ve yönlendirme yapılmamıştır. Tüm hata, kusur, ihmal ve kasıtlar apaçık ortadadır. Hukuki, idari ve siyasi sorumlular da arşivlenerek dosyalarda ve hafızalarımızda not edilmiştir” eleştirileri sıralandı.
Bilimsel yeniden inşa ve nüfus yapısı vurgusu
Liderler, Millet İttifakı’nın “Ortak Politikalar Metni”ndeki afetle mücadele bölümünü anımsatarak Deprem Komisyonu kuracaklarını ifade etti.
Ortak açıklamada, “Yaşanan bu felaketten dersler çıkararak, şehirlerimizi ve geleceğimizi ortak akılla inşa etmek mecburiyetindeyiz. Unutulmamalıdır ki; jeoloji, sismoloji, psikoloji, sosyoloji, ekoloji, tıp, ekonomi, eğitim, hukuk, siyaset, şehir planlama ve mimarlık birbirlerinden asla bağımsız düşünülemez, hiçbiri ihmal edilemez. Uyarıyoruz! Afet bölgelerinde yabancılara ev, arsa ve arazi satışı yasaklanmalıdır! Bölgenin yeniden imarı esnasında Hatay başta olmak üzere demografik ve sosyal yapının korunması büyük önem arz etmektedir. Özellikle bu konunun takipçisiyiz!” denildi.
Liderler, Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde, 2 Mart Perşembe günü yeniden toplanacakları bilgisini de paylaştı.