Türkiye’deki siyasi gelişmeler, dünyanın saygın düşünce kuruluşları tarafından büyük bir dikkatle izleniyor. 14 Mayıs seçim sonuçlarıyla değişen siyasi dinamikleri değerlendiren Türkiye uzmanları, 28 Mayıs’taki ikinci tur ile ilgili olarak dikkat çeken öngörülerde bulunuyor.
Çağaptay: “Erdoğan kazanırsa Türkiye bir otokrasi olur”
Washington Enstitüsü’nün kıdemli uzmanı Soner Çağaptay, 14 Mayıs’ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçları için “Cumhurbaşkanı Erdoğan neredeyse kazanıyordu, bu büyük bir sürpriz oldu. Ancak daha büyük sürpriz, muhalefetin adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanmamış olmasıdır” değerlendirmesini yaptı.
Çağaptay, enstitünün sosyal medya hesabı üzerinde paylaşılan yorumunda, Erdoğan’ın seçimlere giden süreçte, çok önemli avantajlara sahip olduğunu, Türkiye’deki medyanın yüzde 90’ının AKP’nin denetimi altında bulunduğunu, halkın yüzde 80’inin de zaten Türkçe dışındaki yayınları takip etmediğini söyledi.
Erdoğan’ın bu sayede yüksek enflasyon, deprem felaketi gibi konuların gündemde yer almasını engellediğini, bunun yerine kendini seçmene “Türkiye’yi bir askeri endüstriyel güç haline getiren lider” olarak sunduğunu anlatan Çağaptay, ikinci turda da Erdoğan’ın seçimleri kazanmak için bilgi akışını kontrol altında tutmaya devam edeceğini aktardı.
Çağaptay, analizini şu çarpıcı ifadelerle tamamladı:
“Peki ikinci turu kazanabilir mi? Evet bu mümkün. Seçmene ‘Bakın ben meclisi kazandım, bölünmüş devlet istemezsiniz, cumhurbaşkanlığı da bana verin’ diyecektir. Peki, Erdoğan seçimi kazanırsa Türkiye nasıl bir ülke haline gelir? Bence bir otokrasi olacaktır. Hukukun üstünlüğü ortadan kalkacak. Kalan son bir kaç özerk kurum da yok olacak. Eğitimli vatandaşlar ve gençler de ülkeden ayrılacak…”
Eissenstat: “Kılıçdaroğlu zorda”
Amerikalı tarihçi Dr. Howard Eissenstat da Washington merkezli Ortadoğu Merkezi (MEI) için kaleme aldığı analizde Türkiye’deki seçim sonuçlarını mercek altına aldı, ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin öngörülerini paylaştı.
Aynı zamanda St. Lawrence Üniversitesi öğretim üyesi olan Eissenstat, seçimleri gözlemleyen AGİT’in 14 Mayıs seçimlerinin adil bir ortamda gerçekleşmediği saptamasını hatırlattı, buna rağmen yirmi yıldır iktidarda olan AKP’nin oylarının gerilediğine dikkat çekti.
Amerikalı tarihçi, Erdoğan’ın ilk kez yeterli oyu alamayarak seçimleri kazanamadığına, bu nedenle cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kaldığına işaret ederken, popülaritesi zarar görmüş bir lider olsa da Erdoğan’ın ikinci turun favorisi olduğunu kaydetti.
Erdoğan’ın sahip olduğu avantajları sıralarken, Cumhur İttifakı’nın mecliste çoğunluğu sağlamış olması ve yükselen milliyetçiliğe vurgu yapan Howard Eissenstat, “Kılıçdaroğlu zorda” gözlemini paylaştı.
Kılıçdaroğlu’nun Kürt seçmenin desteğine ihtiyaç duyduğunun altını çizen Amerikalı uzman, analizini şu ifadelerle tamamladı:
“Kılıçdaroğlu’nun başarısı Kürt oylarına bağlı. Onlar olmadan kazanamaz ama bu destek var olduğu takdirde de, milliyetçi seçmen onu desteklemeyecektir.”
Ünlühisarcıklı: “Hiçbir şey bitmiş sayılmaz”
Alman Marshall Fonu (GMF) Türkiye Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı ise Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yeniden cumhurbaşkanı seçilmeye çok yaklaştığına dikkat çekmekle birlikte, “Ancak ikinci tur bitene kadar, hiçbir şey bitmiş sayılmaz” görüşünü kaydetti.
Ünlühisarcıklı, GMF tarafından yayımlanan analizinde Kılıçdaroğlu’nun galibiyet iddiasını sürdürdüğüne, destekçilerinin büyük bir bölümünün de motivasyonlarını koruduklarına işaret etti.
Cumhur İttifakı’nın TBMM’de çoğunluğu sağladığı 14 Mayıs seçimlerinin adil bir ortamda gerçekleşmediğinin altını çizen Ünlühisarcıklı, medyanın neredeyse tamamını kontrol eden Erdoğan’ın kamu kaynaklarına asimetrik erişim sağladığını, muhalefetteki siyasetçilerin de sık sık sözlü ve fiziki saldırıya hedef olduklarını hatırlattı, oy sayımındaki usülsüzlerin sistematik olup olmadığının da bilinmediğini vurguladı.
Cook: “Otoriter yönelimini yumuşatma ihtimali düşük”
Dikkat çeken bir diğer analiz, Dış İlişkiler Konseyi tarafından yayımlandı. Steven A. Cook tarafında kaleme alınan yazıda, 28 Mayıs’taki ikinci tur seçimlerine giden sürecin, çetin bir mücadeleye sahne olacağı belirtildi.
Seçimlerin adil ve özgür olarak nitelendirilmesine gölge düşüren pek çok gelişme yaşandığına ve Erdoğan’ın ikinci turda da avantajlı konumda bulunduğuna işaret eden Cook, AKP liderinin bir kez daha cumhurbaşkanı seçilmesi halinde politikalarında büyük değişime gitme ihtimalini gerçekçi bulmadığını kaydetti.
Steven A. Cook, Erdoğan’ın seçim zaferlerini “izlediği politikaların onaylanması” olarak görme eğiliminde bulunduğuna, ayrıca otoriter yönelimini yumuşatma ihtimalinin de çok düşük olduğuna dikkat çekerken, en acil konunun ekonomi olduğunu aktardı.
Ancak Cook, AKP liderinin ekonomi politikalarında değişikliğe gitmek yerine “popülist ekonomi politikalarının işe yaradığı” konusunda kendisini ikna etmeyi tercih edeceği öngörüsünde bulundu.