DW’nin Türkiye’deki irtibat bürosu, Sanayi Bakanlığı’nın lisans süresinin uzatmaması nedeniyle kapatılıyor. DW Türkçe Yöneticisi Erkan Arıkan, bakanlığın kararını “basın özgürlüğüne darbe” olarak nitelendirdi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın talebi ile Deutsche Welle’nin (DW) Türkiye’deki irtibat bürosunun bürosunun çalışma süresini uzatmadı. DW, iki yıllık çalışma izninin süresinin uzatılması için geçen Şubat ayında Bakanlığa başvurmuştu. Ancak Bakanlığın başvurusuna olumlu yanıt vermemesi nedeniyle DW’nin irtibat bürosu faaliyetlerine 28 Mart’tan itibaren son verecek.
DW Türkçe Yayınlar Yöneticisi Erkan Arıkan, DW’nin Türkiye’deki gazetecilik faaliyetlerinin bir süredir engellemelerle karşılaştığını vurgulayarak “DW’nin Türkiye’deki gazetecilik faaliyeti yıllardır engellemelerle karşılaşıyor. Türk yetkili makamlarının engellemeleri, 2022 yılı yazında DW’nin tüm dillerdeki internet sayfalarına erişimin engellenmesiyle zirveye ulaştı. DW’nin kardeş kuruluşu Media Services GmbH’nin uzatma başvurusunun reddedilmesi ve buna bağlı olarak Türkiye irtibat bürosunun kapatılması kararı da basın özgürlüğüne vurulan bir darbedir” dedi. Arıkan, ancak DW’nin Türkiye’deki siyasi ve toplumsal gelişmelerle ilgili Türkiye’den objektif haberciliğini sürdüreceğini vurguladı.
DW’nin Türkiye’deki muhabirlerinin çalışma ilişkileri ve ödemeleri, sadece bu amaçla kurulmuş olan irtibat bürosu üzerinden idare ediliyordu. DW, alınan karara ilişkin hukuki adımlar atmayı değerlendiriyor.
Türkiye’deki basın örgütlerinin eleştirisi
Basın örgütleri Türk hükümetinin kararını eleştirdi. Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) büronun kapatılmasını ülkedeki basın ve ifade özgürlüğüne yönelik engellemelerin daha da artması olarak niteledi. Dernek konuyla ilgili basın açıklamasında, uluslararası medya kuruluşlarında görev yapan birçok gazetecinin bir süredir hedef haline getirildiğini belirtti. ÇGD açıklamasında “Faaliyet izninin uzatılmamasının, gazetecilik tarihine fişleme belgesi olarak geçen SETA raporundan bağımsız olmadığı da açıktır” ifadelerine yer verdi.
2019 yılında yayınlanan SETA raporunda DW çalışanları da itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştı. Türk hükümetine yakınlığı ile bilinen düşünce kuruluşu SETA, birçok gazeteciyle ilgili teyit edilmemiş kişisel bilgilere yer vermiş ve söz konusu rapor tepkilere neden olmuştu.
ÇGD açıklamasında, Türk hükümetinin izlediği düşmanlaştırıcı politikanın, doğrudan gazetecilik mesleğini tehdit ettiğini ifade etti ve hükümete bu karardan geri adım atılması çağrısında bulundu.
DW Türkçe neden engellenmişti?
RTÜK, 2019 yılının Ağustos ayında yayımlanan yönetmelikle internet üzerinden yayın yapan platformlara RTÜK’ten lisans alma şartı getirilmişti. RTÜK, AKP ve MHP’li üyelerin oy çokluğuyla 9 Şubat’ta aldığı kararı doğrultusunda da görüntülü haberleriyle ilgili lisans başvurusu yapmamaları gerekçesiyle VOA Türkçe ve DW’ye erişim engellemesi getirilmesi için yargıya başvurmuştu. Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği de bu başvuruyla engelleme kararı aldı. Karar da 1 Temmuz 2022’den itibaren BTK tarafından uygulanmaya başlandı.
DW, RTÜK’ün talebinin sansür olasılığını açık hale getirmesini gerekçe göstererek lisans başvurusu yapmayacağını açıklamıştı. Bu talebin programların yayın şekliyle değil, gazetecilik içerikleriyle ilgili olduğuna dikkat çeken DW Genel Müdüre Peter Limbourg, “Türkiye’de yerel medya halihazırda kapsamlı bir düzenlemeye tabi tutuluyorken, şimdi uluslararası medyanın da haberleri kısıtlanmaya çalışılıyor. Bu önlem, programların yayın şekilleriyle değil, doğrudan gazetecilik içerikleriyle ilgilidir. Bu, münferit, eleştirel haberlerde, bu haberlerin silinmemesi halinde Türk yetkililere tüm içerikleri engelleme fırsatı verir. Bu da sansür olasılığını açık hale getirir. Buna karşı çıkacağız ve Türk mahkemeleri nezdinde dava açacağız” açıklamasını yapmıştı.