Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şuna inanıyorum, inşallah 28 Mayıs çok çok farklı olacaktır. 29 Mayıs’a da o bir sinyal olacaktır. 29 Mayıs’a inşallah çok farklı uyanacağız diye düşünüyorum.” dedi.
Erdoğan, CNN Türk-Kanal D ortak yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Sosyal medya hesabından, deprem bölgesinde seçime katılıp oy veren depremzedelere yönelik hakaretlerin anımsatılmasının ardından, “Siz diyorsunuz ki ‘Defne’ye hastane yaptık.’ Defne’de Kemal Kılıçdaroğlu’na çıkan oyu biliyor musunuz? Yüzde 80. Yani şimdi siz şöyle mi demeniz gerekecek. ‘Onlar bana oy vermedi, ben oraya niye hastane yapıyorum?’ Böyle bir anlayış olabilir mi?” değerlendirmesi üzerine Erdoğan, “Haşa. Zaten biz oranın bize olan oy noktasındaki yaklaşımını biliyoruz ama benim için Defne’de ölen insanlar önemli, oradaki yaralı insanlar önemli. Devletsen, oraya yapılması gereken hizmeti en yüksek seviyede yapman gerekiyor.” diye konuştu.
“Deprem bölgesinden size oy çıkmasaydı, AK Parti’ye azıcık oy çıksaydı ve seçilmiş olsaydınız siz ne yapacaktınız, hizmet etmeyecek miydiniz?” sorusu üzerine de Erdoğan, “Haşa. Böyle bir şey düşünülebilir mi? Ben bugüne kadar gerek başbakanlığım, gerek cumhurbaşkanlığım dönemlerinde böyle bir ayrımı hiçbir yerde yapmadım.” ifadesini kullandı.
“Milletimizin her bir ferdine hizmet için varımızı yoğumuzu ortaya koyduk, koyuyoruz”
Van depremini anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Van, bizim yüksek oy aldığımız bir il değil ama Van depreminde daha ikinci akşam kendim orada oldum ve bütün Bakan arkadaşlarımı seferber ettim ve bütün o yıkılmış olan yerde, belediye başkanı muhalif bir partidendi malum, sular kesildi büyükşehirlerde su olayını çözme görevi büyükşehir belediye başkanınındır. Adam müdahale etmiyor. Müdahale etmeyince o zaman Veysel Bey’e dedim ki ‘Veysel Bey, süratle DSİ’yi buraya sok ve buranın su sorununu hemen anında çöz.’ Bizim Van’dan Erciş’e kadar adeta Van Gölü’nün etrafında yalılar yapar gibi konutlar yaptık. ‘Burada bize oy çıkmıyor.’ filan demedik. Biz oradaki bu süreci devam ettirdik.”
Şu anda bile Van’da bu kadar hizmete rağmen ikinci parti konumunda olduklarını dile getiren Erdoğan, “Bu demek değil ki ‘Ben Van’ı ihmal edebilirim.’ Hayır. Batıda neyse ben doğuda da güneydoğuda da aynı hizmeti vermek mecburiyetindeyim. Neden? Çünkü sen bu sorumluluğu üzerine aldığına göre bu ülkenin, 780 bin kilometrekarenin tamamı bu hizmete layıktır ve bu hizmeti vereceksin. Şimdi burada tabii biz milletimizin her bir ferdine hizmet için varımızı yoğumuzu ortaya koyduk, koyuyoruz ve hayatımızı biz bu ülkenin her şehrine adeta vakfettik.” diye konuştu.
6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremler dolayısıyla 50 bin kişinin hayatını, çok sayıda kişinin uzuvlarını kaybettiğini söyleyen Erdoğan, “Biz bunları ihmal edebilir miyiz? Hangi partiye oy verirse versin. Kucaklayacaksın, gereken bütün ihtiyaçlarını gidereceksin. Bazıları hala annesinin, babasının öldüğünü bilmiyor.” ifadesine yer verdi.
“İstikrar ve güven için yürütme ve yasamanın eşgüdüm içinde olması önemli”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclis çoğunluğunun ikinci tur açısından kimin elinde olduğu çok önemseniyordu. Şimdi Cumhur İttifakı’nın olduğu ortaya çıktı. Bu, ikinci tura giderken 12 günlük kampanya süresince kullanacağınız bir argüman mıdır? ‘Bakın Meclis bizde, onunla uyumlu bir cumhurbaşkanı olması gerekir aksi takdirde kaos olur, istikrarsızlık olur.’ Bu mesajı ağırlıklı olarak seçmene vermeyi düşünüyor musunuz, düşünmüyor musunuz?” şeklindeki soru üzerine şunları kaydetti:
“İstanbul’da belediye başkanlığı malum, CHP’de ama meclis, kahir ekseriyetle bizde. Ankara’da durum yine aynı. Burada bir şeyi ben örneklemek istiyorum. Yani sağlıklı bir yönetim isterseniz, bu sağlıklı yönetimi, gerek yürütme gerek yasama uyumlu olursa tabii orada netice çok daha farklı olacaktır. Şimdi parlamentoda böyle bir sağlıklı yapı ortaya çıkmazsa burada tabii ki sıkıntılar olacağı bir gerçektir. Çünkü yasama ve yürütmenin uyumlu olması, dayanışma halinde olması, ülkenin geleceği açısından çok çok ciddi olumlu neticeler doğuracaktır. Yürütme ve yasamanın uyum içinde çalışması her zaman ülkenin kalkınmasına hizmet eder. Hükümet sistemini değiştirirken cumhurbaşkanı ve parlamento seçimlerinin aynı zamanda yapılmasını biz aslında bunun için sağladık. Bunun amacı seçilecek cumhurbaşkanıyla birlikte çalışacak parlamentonun da yenilenmesi demekti. Burada iki kelime çok çok önemli, ‘istikrar’ ve ‘güven.’ İstikrar ve güven için yürütme ve yasamanın eşgüdüm içinde olması da çok önemli. Eğer istikrarlı bir yönetim varsa o ülkede huzur da refah da olur. Geride bıraktığımız son 5 yılda biz bunu gösterdik. Şimdi geçmişteki o koalisyon dönemlerini düşünün. Ne çileler çektik. Yani 5 ayda, 8 ayda bir seçimler ve buralarda tabii istikrar olur mu? Güven olur mu? Olmadı ama Cumhur İttifakı’nın parlamentodaki güçlü duruşu, hükümet olarak bizi de güçlü kılıyor. Vatandaşlarımız 21 yıldır olduğu gibi yine güven ve istikrara oy verecektir. Ben buna inanıyorum.”
“İnşallah 28 Mayıs çok çok farklı olacaktır.
“Meclis dengesi farklı, hükümet farklı olursa sürdürülebilir değil. Geçmişte yaşanan birtakım cumhurbaşkanı ve hükümet örnekleri var. Benzerine gelinir ve sonuç erken seçime gider.” değerlendirmesi üzerine de Erdoğan, Cumhur İttifakı 322 üyeyle parlamentoda olduktan sonra kolay kolay böyle bir adımın olmayacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada tabii şuna inanıyorum. İnşallah 28 Mayıs çok çok farklı olacaktır. 29 Mayıs’a da o bir sinyal olacaktır. 29 Mayıs’a inşallah çok farklı uyanacağız diye düşünüyorum.” dedi.
“Çok oy alacağız mı demek istiyorsunuz?” sorusuna ise Erdoğan, “Ona inanıyorum.” ifadesini kullandı.
“Milletimizin yine sandıklara koşacağına inanıyorum”
Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turunda nasıl bir strateji izleyeceklerinin sorulmasına karşılık ise Erdoğan, şunları kaydetti:
“Birinci turdaki yol haritasını aynen uygulayacağız diyemem. Onun benzerini sadece bu hafta sonu yapacağım deprem bölgesinde uygulayacağız ama bunun dışında özellikle İstanbul, Ankara’da teşkilatımızın yoğunlukla bulunduğu şehri ziyaretlerle, hatta hemşehri dernekleriyle çok çok iç içe olacağız teşkilat olarak. Bunlarla yapacağımız görüşmelerle, gençlikle yapacağımız görüşmelerle, bütün esnaf odalarıyla vesaire yapacağımız buluşmalarla bu süreci farklı bir şekilde inşallah işleyeceğiz. İkinci turda, birinci turda olduğu gibi milletimizin ben yine sandıklara koşacağına inanıyorum ama ben milletimizden bir şeyi özellikle rica edeceğim. O da şu, tabii şimdi mayıs ayında ve bu mayıs ayı sebebiyle özellikle mesela Karadeniz’de çaya gidenler olabilir, fındığa gidenler olabilir. Ben diyorum ki ne olur bunu erteleyin. 28 Mayıs’ta oyunuzu kullanın, ondan sonra bu seyahatleri yapın. Bütün bunlarla beraber yazlıklarına gidecek olanlar da olabilir. Bunların da değerlendirmesini iyi yapmamız lazım.”