Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın İngilizce adlarının baş harflerinden oluşan BRICS, dönem başkanı Rusya’nın Kazan kentinde 22-24 Ekim tarihlerinde düzenlenecek zirve toplantısıyla yeniden gündemde.
Türkiye’den Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı zirvede Türkiye’nin olası üyeliğiyle ilgili bir mesaj çıkacak mı?
İşte BRICS’in işleyişi, üyelik için gerekli koşul, ilke ve kriterler ile üyelik sürecine dair soruların yanıtları…
BRICS hangi ülkelerden oluşuyor?
BRICS 2006’da Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin tarafından BRIC olarak kuruldu, 2010 yılında Güney Afrika Cumhuriyeti’nin katılımıyla adı BRICS oldu. 1 Ocak 2024’te tarihinin en büyük genişleme halkasına imza attı; Mısır, Etiyopya, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de gruba resmen üye oldu. BRICS, başka ülkelere de kapılarının açık olduğunu vurgularken yeni üyeler nedeniyle grubun adını değiştirmeme kararı aldı. Ad olarak resmiyet kazanmasa da bu nedenle genişlemiş BRICS’i BRICS+ olarak tanımlayanlar da var.
Gelişmekte olan ülkeler Batılı zenginleri solladı mı?
BRICS’in kuruluş amaçlarından biri, dünya ekonomik, ticari ve siyasi sisteminde Batı hegemonyasına karşı güç dengesioluşturmak. Rakamlara bakıldığında BRICS’in temsil ettiği nüfus, yüzölçümü ve zenginlik, dünyanın önde gelen yedi sanayi ülkesinden oluşan ve G7 olarak bilinen Yediler Grubunu geride bırakmış durumda.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, kısa süre önce yaptığı bir açıklamada BRICS’in küresel ölçekte giderek artan ekonomik rolüne vurgu yaparak “Örneğin 1992’yi alalım. G7’nin payı yüzde 45,5 iken aynı yıl BRICS’in payı küresel GSYİH’nın yüzde 16,7’si idi. 2023’te bizim payımız yüzde 37,4’e yükselirken G7’ninki ise yüzde 29,3 oldu. Bu fark açılıyor ve açılmaya da devam edecek. Bu kaçınılmaz” diye konuştu. 2028’de küresel GSYİH’da BRICS’in payının yüzde 36,6’ya çıkacağı ve G7’nin payının 27,8’e gerileyeceği tahmin ediliyor. G7; ABD, İngiltere, Fransa, Kanada, Almanya, İtalya ve Japonya’dan oluşuyor.
BRICS üyeleri, 2023 yılı itibarıyla 3 milyar 600 milyon kişiyle dünya nüfusunun yüzde 45’ini oluşturuyor. Üye ülkelerin toprakları, dünyadaki kuru toprak alanın yüzde 36’sını kaplıyor. Dünyadaki petrol üretiminin yüzde 40’ı ve dünya ihracatının yaklaşık dörtte biri BRICS ülkelerine ait.
BRICS genişlemeyi sürdürecek mi?
BRICS’e rağbet giderek artıyor. Ağustos 2023’te Güney Afrika’da düzenlenen zirvede Mısır, Etiyopya, İran, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Arjantin, 1 Ocak 2024’ten itibaren yürürlüğe sokulmak üzere tam üyeliğe davet edildi. İlk dört ülke 1 Ocak itibarıyla tam üye olurken Arjantin Javier Milei’nin devlet başkanlığına seçilmesinin ardından Aralık ayında BRICS üyeliğinden vazgeçtiğini bildirdi. Suudi Arabistan’ın ise resmi katılım süreci henüz tamamlanmadı. Üyeliğe ilgi duyan, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 40’tan fazla ülke olduğu belirtiliyor.
Rusya’nın Kazan kentinde düzenlenecek 16’ncı BRICS zirvesinde, sonraki genişleme süreçleriyle ilgili net mesajlar çıkması bekleniyor.
BRICS, Avrupa Birliği’nden daha gevşek, daha az kurumsal bir yapıya sahip. Ancak hızla büyüyen topluluğun nüfuzuyla birlikte katılmak isteyen ülke sayısının da artmasıyla kurumsallaşmanın geliştirilmesi çabaları öne çıkıyor. Geçen yıl 22-24 Ağustos’ta Güney Afrika’da yapılan zirvede bu yönde bazı adımlar atıldı. Johannesburg zirvesinde BRICS’e üyelik sürecine dair genel ilke, standart, kriter ve prosedürler üzerinde uzlaşıya varıldı. Üye ülkelerin dışişleri bakanları, BRICS partner ülkeler modelini daha da geliştirmek üzere görevlendirildi, “müstakbel üye ülkeler” listesi hazırlamaları ve diğer zirveye kadar raporlaştırmaları istendi.
Üyelik kriterleri neler?
Johannesburg’daki 15’inci BRICS zirvesinde üzerinde uzlaşılan metne göre üyelik kriterlerinde “çok taraflılık” ve “karşılıklı yarara dayalı işbirliği” kilit önem taşıyor. BRICS kendini “bağımsız görüşlere sahip çeşitli ülkelerin eşit ortaklığı” olarak tanımlıyor. Örgütün gelişim ve dönüşümünde “karşılıklı saygı ve anlayış, eşitlik, dayanışma, açıklık, kapsayıcılık, anlayış birliği, ortak yarara dayalı iş birliği ve halklar arası daha yakın değiştokuş ruhuna” vurgu yapılıyor. Tüm kararların üye ülkeler arasında “tam istişare ve görüş birliği” esasıyla alındığına işaret ediliyor.
BRICS üyeliği için sıralanan kriterler arasında ise şunlar öne çıkıyor: BRICS değer ve ilkeleriyle uyum içinde olmak, BRICS’in güçlenmesine katkı sağlamak, bölgesel ve stratejik küresel nüfuza sahip gelişmekte olan ya da gelişmenin eşiğindeki bir ülke olmak, mevcut tüm üye ülkelerle diplomatik ilişkilere ve dostane ilişkilere sahip olmak ve mevcut BRICS üyelerine yönelik Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarına dayanmayan yaptırımlar uygulamamak, geliştirilmiş ticaret, iş ve yatırım bağlantıları yoluyla uluslararası ve bölgesel barış ve güvenliğe, sosyal ve ekonomik sürdürülebilir kalkınmaya ve küresel ekonomik büyümeyi geliştirme taahhüdüne bağlı olmak.
Üye ülkelerin ayrıca uluslararası sistemde çok taraflılığı savunması, BMGK’yı daha demokratik, temsil gücü yüksek ve etkili hale getirecek kapsamlı reform taleplerine destek vermesi, gelişmekte olan ülkeler ve eşik ülkelerinin uluslararası sistemde daha fazla söz sahibi olmasını desteklemesi, hem bölgesel hem küresel ölçekte güçlü bir ekonomik duruşa ve etkiye sahip olması, mevcut BRICS üyeleriyle güçlü ticarî ilişkilere sahip olması, Dünya Ticaret Örgütü’nde vücut bulduğu şekliyle açık, şeffaf, kapsayıcı, ayrımcılığa karşı ve kurallara dayalı çok taraflı bir ticaret sistemini desteklemesi bekleniyor.
“İlgi duyan ülke”den üyeliğe uzanan süreç
BRICS’e üyelik sürecinde dört farklı aşama bulunuyor: İlgi duyan ülke, müstakbel üye ülke, davet edilmiş ülke ve üye ülke. İlk aşama olan “ilgi duyan ülke” statüsü için, bir ülkenin lideri ya da dışişleri bakanının resmi olarak BRICS başkanına ülkesinin tam üyeliğe olan ilgisini beyan etmesi gerekiyor. BRICS başkanı, ilgili ülke ile olan iletişimi mevcut üye ülkelere bildiriyor. BRICS başkanı, ayrıca üyelik için üzerinde uzlaşılmış ilke, standart, kriter ve prosedürler kılavuzunu ilgili ülkeyle paylaşıyor. Üyeliğe ilgi duyan ülkelerle tüm iletişimin gizli tutulması gerekiyor.
Bu noktada “şerpa” diye adlandırılan rehber önderler devreye giriyor. Şerpalar adını Nepal’de Himalayalar’da yaşayan, zirveye tırmanmadaki ustalıklarıyla bilinen ve ziyaretçilere de kılavuzluk eden yerli bir halktan alıyor. BRICS’in şerpaları, gerek örgüt içi gerekse örgüt ile partner ülkeler arasındaki iletişimde kilit rol oynuyor.
Şerpalar, üyeliğe ilgi duyan ülkeyi BRICS ilke, standart ve kriterleriyle uyum konusunda değerlendirmeye tabi tutuyor ve değerlendirme sonucunu BRICS dışişleri bakanlarına iletiyor. Şerpaların olumlu tavsiyede bulunması durumunda, ilgi duyan ülkenin statüsü “müstakbel üye ülke” olarak değişiyor. Dışişleri bakanlarının değerlendirmesinin de olumlu olması durumunda olumlu tavsiye BRICS liderlerine iletiliyor. BRICS liderlerinin genişleme kararını “tam istişare ve görüş birliği” temelinde vermesi gerekiyor. Liderlerin üyelik isteğini olumlu değerlendirmesi ve BRICS başkanının bu uzlaşmayı resmen açıklamasıyla ülke “davet edilmiş ülke” statüsü kazanıyor. BRICS başkanı, ilgili ülkeyi kararla ilgili bilgilendiriyor ve bir şerpa atamasını istiyor. Davet edilmiş ülkenin lideri ya da dışişleri bakanının daveti kabul etme kararını BRICS başkanına resmen iletmesiyle ülke “üye ülke” statüsü kazanıyor.
Şerpalar bir anlamda örgüt içinde ülkelerinin temsilcisi olarak görev yapıyor. BRICS’in bu yılki dönem başkanı Rusya’nın şerpası, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov. Her üye ülkenin bir şerpası bulunuyor.
Türkiye’nin üyeliği
Türkiye’nin BRICS’e üyelik için resmen başvuruda bulunduğu iddiası İlk olarak Bloomberg’in Eylül ayı başındaki haberiyle gündeme geldi. Hemen ardından AKP sözcüsü Ömer Çelik, Türkiye’nin BRICS’e üye olma talebinin çok açık olduğunu, üyeliğe ilişkin sürecin devam ettiğini söyledi. Çelik, “Süreç devam ediyor, somut gelişme olursa paylaşırız” dedi. 4 Eylül’de Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuriy Uşakov, “Türkiye tam üyelik başvurusunda bulundu. Bu başvuruyu değerlendireceğiz” açıklamasını yaptı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da çeşitli demeçlerinde BRICS üyeliği ile ilgilendikleri mesajını verdi. Fidan son olarak 17 Ekim’de Türkiye’nin olası BRICS üyeliği ile ilgili bir soruya cevaben “Cumhurbaşkanımız da ifade etti: Biz BRICS ile ilgilendiğimizi onlara söyledik” dedi. Üyelikle ilgili “belirlenmiş kurallar olmadığını” ifade eden Fidan, “Bu platformun bundan sonraki büyüme stratejisi nasıl olacak, ona bakıyoruz. Bizim için daha da önemlisi: Ne türden bir katma değer üretecek, ne türden bir kurumsallaşmayı beraberinde getiriyor, ne türden bir ekonomik planı var, onu göreceğiz” diye konuştu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Kazan’daki zirveden hemen önce 18 Ekim’de Moskova’da düzenlenen BRICS Ekonomi Forumu’nda yaptığı konuşmada BRICS’in kapılarının yeni üyelere açık olduğu mesajını verdi.