CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından saat 22.33’te yaptığı paylaşımda “27 dakika sonra burada buluşalım” diyerek saat 23.00’te açıklama yapacağını belirtti.
Kılıçdaroğlu, saat 23.03’te internet bağlantısında sorun yaşadığını aktararak “Türkiye’nin bu internetini de düzelteceğiz, söz. 10 dakika sonra görüşmek üzere” mesajını paylaştı.
Kılıçdaroğlu, saat 23.11’de ise beklenen açıklamayı yaptı. Videolu açıklamasında iktidara seçim konusunda tepki gösteren Kılıçdaroğlu, paylaşımında “Bu saatten sonra korkmamız gereken tek şey, korkunun kendisidir” notuna yer verdi.
“SARAYLILAR MÜTEVAZİ LOKMALARIMIZI BOĞAZIMIZA DİZDİ”
Kılıçdaroğlu, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
- “Bu akşam size birkaç konuda seslenme ihtiyacı duydum. Affınıza sığınarak birkaç dakikanızı alacağım.
- Çok zor bir zaman sürecinden geçiyoruz ve hepimiz acımızı farklı şekillerde yaşıyoruz. Günlerdir depremi konuşuyoruz. Depremle yatıyoruz, depremle kalkıyoruz. Aklımız hep bölgede. Doğru düzgün uyuyamıyoruz. Boğazımızdan geçen her lokmanın vicdan azabını çekiyoruz. Lokma ya, lokma.
- Saraylılar mütevazi lokmalarımızı boğazımıza dizdi. İçimizde çok fazla acı birikti. Bir insanın kaldıramayacağı kadar acı. Ancak ne zaman işler bundan daha kötüye gidemez diye düşünsek daha da kötüye gidebileceğini her yıl bize gösterdiler. Bugün kaybettiklerimiz için kederliyiz ama açık konuşalım, sevdiklerimiz için de çok kaygılıyız. Daha da kötü olursa diye düşünüp duruyoruz.
- 84 milyonluk koca bir ülke, ruhsal olarak o enkazın altında kaldı. Bakın unutuyoruz ama günlerdir bu yaşadığımız felaketin yükünü küçük çocuklarımızın omuzlarına da yükledik. Anne-babalarının düştüğü hali gördüler. Onların çaresizliğini gördüler.
“İNSANLAR MOLOZLAR ALTINDA CAN ÇEKİŞİRKEN SEÇİM STRATEJİSİNİN TELAŞINA DÜŞTÜ”
- Genç anne ve babalara sesleniyorum. Biliyorum, çok zor. Başta yapamadık ama en azından bu saatten sonra çocuklarımızın yanında ne konuştuğumuza, ne izlediğimize dikkat etmemiz lazım. Ki onların taze zihinlerinde daha büyük yaralar açmayalım.
- Peki bütün bunlar olurken Saraylılar ve karanlık propaganda başkanlığı ne yaptı? Ben söyleyeyim. Oturup seçim kampanyasını nasıl değiştireceğini düşündü. 20 yıldır deprem konusunda hiçbir şey yapmayan bu iktidar, insanlar molozlar altında can çekişirken yeni acılardan siyasi rant devşirmenin yani yine seçim stratejisinin telaşına düştü.
- 100 milyon tonluk moloz yığını varken, o molozların altında insanımız cansız yatarken, asbest varken, zehir varken, toz varken onlar konut pazarlama işine giriştiler. Çünkü tek dertleri seçim… Varsa yoksa seçim…
- ‘Türkiye Yüzyılı’ sloganından ‘Yüzyılın Felaketi’ sloganına geçişleri, emin olun göz kırpma süresinde oldu. Vallahi hiç de utanmadılar. Dünyanın bu yüzyılı bizimdir iddiasıyla yola çıkan bu zevat, depremin 19’uncu gününde hala vatandaşına çadır götüremedi çadır. COVID-19 sırasında beş maskeyi dağıtamadı. Orman yangınında uçak kaldıramadı ve doğal olarak ekonomiyi batırdı. Türkiye’nin Yüzyılı oldu mu size Felaketin Yüzyılı. Evet, oldu. Mesajımın herkes tarafından duyulamayacağını biliyorum. Çünkü derinden bölünmüş bir ülkede yaşıyoruz. Ancak yine de anlatacağım.
“İNSANLARI KONUT VAADİ ÜSTÜNDEN TEHDİT EDİYORLAR”
- Aslında insanları konut vaadi görüntüsü altında tehdit ediyorlar. Bak bize bir sene daha vermezseniz evsiz, barksız kalırsınız diyorlar. Açıkça söylüyorum, yalan söylüyorlar. En basit insan hakkı olan barınma hakkı üzerinden insanımızı tehdit ediyorlar. Çünkü şantajcı bunlar. Bu saatten sonra korkmamız gereken tek şey korkunun kendisidir. Hiç kimse korkuya teslim olmamalıdır. Kimse sizi barınma hakkı üzerinden tehdit edemez. Tabi ki barınma sorununuz çözülecek. Tabi ki konutlar yapılacak.
- O molozların altında aileler kaldı, binlerce aile. Erdoğan iki beton dökecek, bitecek. Bu mu yani? Böyle kandırabileceğini sanıyor milletimizi. Gelecek nesillerimiz için inşa edilen Türkiye’nin bu olmasına izin mi vereceğiz? Asla. Önce ölün, Saray her sorunda tümüyle sınıfta kalsın. Sonra bu beceriksizler gelsin bir yerlere beton döksün, olsun bitsin. Bunların kafası şunu almıyor: Milletimizi barınmayla tehdit edecek kadar aciz bir duruma sürüklenmelerine asla izin vermeyeceğiz. Bu aziz milleti acizliğe asla mahkum edemeyecekler.
“EKONOMİDE ŞAMPİYONLAR LİGİ KADROSUNU BİR ARAYA GETİRDİM”
- Bunun için dünyanın bir ucuna gittim. Dünyanın en iyi üniversitelerinde bilim insanlarıyla bunun için buluştum. Yüzlerce milyar dolarlık yatırım sözleri aldım. Kimse milletime aciz muamelesi yapmasın diye. Türkiye’de ve dünyanın her yerinde alanında öncü yüzlerce bilim insanımızdan büyük bir kurul kurdum. Ekonomide Şampiyonlar Ligi kadrosunu bir araya getirdim. Sizi en temel hakkınız üzerinden hiç kimse tehdit edemesin, beklentilerinizi sıfırlamasın diye yaptım.
- Bilimle, temiz parayla, yepyeni bir zihniyet dönüşümüyle ülkemizi bu kaygı, keder ve depresyon sarmalından hızla çıkarıp yepyeni bir yüzyıla yelken açacağız. Belki adı Türkiye Yüzyılı olmayacak ama Türkiye yaralarını sarıp Cumhuriyetimizin 2’nci yüzyılında mutlaka ayağa kalkacak ve koşmaya başlayacak. İnanın, o da olacak.
- Bu çürümüş düzeni geride bırakmak için yozlaşmış olan ne varsa söküp atacağız. Saygın bir ülke olma fırsatı dururken bin odalı saraylarından barınma hakkı ile milletimizi tehdit etmelerine asla izin vermeyeceğim. Onlar alçaldıkça unutmayın biz daha da yükseleceğiz. Merhametli, dirençli, nezih insanlarımızla birlikte yürüyeceğiz. Birlikte yükseleceğiz. Bu şantajlarına bu onurlu millet asla pabuç bırakmayacak. Dünyanın en iyi ekibi çalışıyor. Benim dedikodulara, magazine vaktim yok. Türkiye bizi bekliyor. Birlikte yapacak çok işimiz var halkım. Barınmadan çok daha fazlasını hak ediyorsunuz ve hak ettiklerinizi alacaksınız.”