Kardak krizinin 29. yılı: Türkiye ve Yunanistan nasıl savaşın eşiğine geldi?

Türkiye ve Yunanistan 1996 yılını bir krizle karşıladı. İki tarafın da hak iddia ettiği Kardak Kayalıkları, iki ülke için de milli bir sorun haline geldi. Tek çözümün askeri operasyona doğru gittiği günlerde karşılıklı restleşmeler yaşandı.

Nihayetinde iki ülke arasında büyük bir savaşa dönebilecek bu durum, ortalığın sakinleşmesiyle sonuçlandı. Ancak Kardak Kayalıklarının kime ait olduğu, zamanında imzalanan antlaşmalarda netçe belirtilmeyen sınırlar sebebiyle hala büyük bir soru işareti.

Türk ticaret gemisi karaya oturdu

Kardak Krizi, Türkiye ve Yunanistan arasında 1996 yılında yaşanmış, Ege Denizi’ndeki Kardak Kayalıkları nedeniyle iki ülkeyi savaşın eşiğine getiren bir kriz. Bu kriz, bir Türk ticaret gemisinin kayalıklarda karaya oturmasıyla başladı, diplomatik görüşmelere ve askeri hareketliliğe yol açtı.

25 Aralık 1995 tarihinde Türk ticaret gemisi Figen Akat, Kardak Kayalıkları’nda karaya oturdu. Olay yerindeki Yunan güvenlik güçleri, geminin Yunan karasularında olduğunu ve kurtarma işlemine Yunanistan’ın yetkili olduğunu iddia etti. Türk kaptan ise geminin Türk karasularında bulunduğunu belirtti. Bu durum diplomatik görüşmelere neden oldu ve çığ gibi büyüyen bir kriz haline geldi.

Kardak Kayalıkları’nın egemenliği

Kazadan sonra taraflar arasında karşılıklı notalaşmalar başladı. Türk ve Yunan yetkililerinin görüşmeleri sonucu, gemi bir Türk sigorta şirketinin koordinasyonunda Yunan römorkörü ile kurtarılıp Türk limanına çekildi. Ancak bu olay, Kardak Kayalıkları’nın egemenliği üzerinde bir diplomatik uyuşmazlığı tetikledi.

Kardak Kayalıkları, Türkiye ve Yunanistan arasında stratejik öneme sahip bir alanı temsil ediyordu. Olay, her iki ülke medyasında birçok haberle çoğaldı ve milli mesele haline geldi.

Bayrak dikme krizi

26 Ocak 1996’da, Yunanistan’ın Kalimnos Adası belediye başkanı bir grup Yunan vatandaşıyla Kardak Kayalıklarına giderek Yunan bayrağı dikti. Buna cevaben, 27 Ocak’ta iki Türk gazeteci helikopterle Kardak Kayalıklarına çıkıp Yunan bayrağını indirdi ve yerine Türk bayrağı dikti. Bu olay, gerilimi daha da artırdı ve diplomatik müzakereleri sertleştirdi.

28 Ocak 1996’da Yunanistan, Kardak Kayalıkları’nın Yunanistan’a ait olduğunu belirterek bir askeri timi kayalıklara çıkardı ve bayrak dikti. Türkiye bu durumu diplomatik olarak protesto etti ve karşı bir nota verdi.

29 Ocak’da Türk makamları, Yunan askerlerinin Kardak Kayalıkları’ndan çekilmesi ve sembollerin kaldırılmasını talep etti. Ancak Yunanistan bu talepleri reddetti. 30 Ocak gecesi, Türkiye’nin Sualtı Taarruz timleri, Yunan askeri bulunmayan Batı Kardak Kayalığı’na gizli bir operasyonla çıkarma yaptı ve kayalıkları kontrol altına aldı. Bu çıkarmayla Kardak Kayalıkları iki ülke için de büyük bir egemenlik yarışına dönmüş oldu.

ABD, arabulucu olarak devreye girerek tarafların askeri unsurlarını ve bayraklarını geri çekmesi yönünde baskı yaptı. Çeşitli görüşmeler neticesinde 31 Ocak sabahı her iki tarafın da kayalıklardan çekilmesiyle kriz sona erdi.

Kardak Krizi, Türk-Yunan ilişkilerinde sıcak bir çatışmaya dönme potansiyeli taşıyan ani bir kriz olarak tarihe geçti. Ancak kriz, Ege Denizi’ndeki adaların egemenliği konusundaki sorunların çözülmedik bir biçimde devam ettiğini gösterdi.

Kardak Krizi, Türkiye ve Yunanistan arasındaki diplomatik ve askeri dengeleri yeniden şekillendirdi, Ege Denizi’ndeki statüko tartışmalarını tekrar gündeme getirdi. Yunanistan ve Türkiye arasındaki sorunların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği düşünülse de, özellikle Yunanistan tarafının müzakere önerilerine sıcak bakmaması, çözümsüzlüğü derinleştirdi. Tarafların birbirine karşı sert askeri ve diplomatik hamleleri çözüm sürecini tıkadı. Her iki ülkede de kriz, milli mesele olarak algılandı ve hükümetler üzerindeki iç siyasi baskıları artırdı. Bu da tarafların daha sert tutumlar almasına neden oldu. Tüm bunlara ek olarak Ege Denizi’ndeki birçok aidiyeti, mevcut anlaşmalarla açık bir şekilde belirlenmediğinden krizin çözümü konusunda büyük bir anlaşmazlık yaşandı.

Şu anda Kardak Kayalıklarının aidiyeti belirsizliğini koruyor. 1996’daki kriz sonrası Türkiye ve Yunanistan, kayalıklardan askeri unsurlarını ve bayrak gibi egemenlik sembollerini geri çekti ve siyasi olarak önceki duruma dönüşü kabul etti. Bu çözüm, kayalıklar üzerindeki egemenlik iddialarını ortadan kaldırmadı, ancak fiili çatışmayı önledi.

İki ülke arasında çözülemeyen konu: Kardak

Her iki taraf da kayalıklar üzerindeki haklarından vazgeçmedi. Bu nedenle bölge, tarafların herhangi bir eylemine açık potansiyel bir kriz noktası olmaya devam ediyor. Kardak, statüsü uluslararası düzeyde kesinleşmemiş bir bölge olarak iki ülke arasında hâlâ bir anlaşmazlık konusu.

Bu Haberi Paylaş