Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Portekiz’in Cascais kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı 10’uncu Küresel Forumu’nda katılımcılara hitap etti.
Bugün şahit olunanların 2006’da yüksek düzeyli grubun raporunda altını çizdikleri hususları tam olarak ortaya koyduklarını dile getiren Fidan, Orta Doğu’daki sorunları çözmeden, küresel anlamda kalıcı barışa ulaşmasının mümkün olmayacağını vurguladı.
“MEDENİYETLER ÇATIŞMASINA BU KADAR YAKIN OLMAMIŞTIK”
Fidan, İsrail’in Filistinlilere yönelik soykırımının sorunları daha da kötüleştirdiğini, farklı ülkelerdeki toplumların protestolarına ve çığlıklarına tanık olunduğunu belirterek “Medeniyetler çatışmasına gerçek anlamda hiç bu kadar yakın olmamıştık. Bu, insanlık için bir uyarıdır. Ne kadar sessiz kalırsak uluslararası sistemde o kadar çok parçalanma meydana gelecektir.” diye konuştu.
Fidan, Gazze’deki masum çocuklar da dahil olmak üzere on binlerce insanın öldürüldüğü sürece ve milyonlarca insanın açlığa, yoksulluğa ve ölüme terk edilmiş durumda olduğu sürece ufukta barış görünmediğine dikkati çekerek şunları kaydetti:
Medeniyetler İttifakı’nı ve onun temel değerlerini destekleyen ülkeler, Gazze’de yaşanan insani felakete sessiz kalamazlar. Bu nedenle Filistin’e barış isteyen ülkelerin bugün bu salonda bulunması tesadüf değildir. Ateşkes kelimesini telaffuz etmekten dahi aciz olanlar ise yoklar. Uluslararası hukuka ve evrensel değerlere saygı duymadan bizlere ders verenler bugün bu salonda değiller çünkü bu, bir barış ittifakıdır. Sadece Batı’da değil, Filistin de dahil olmak üzere dünyanın geri kalanında da barış ittifakıdır.
“20 YIL BOYUNCA FORUMLARIMIZI DÜNYANIN FARKLI YERLERİNDE DÜZENLEDİK”
Bakan Fidan, forumda yapılacak tartışmaların barışçıl, adil ve kapsayıcı toplumlar inşa etmeye yönelik çabalara katkı sağlaması temennisinde bulunarak “Geçtiğimiz 20 yıl boyunca forumlarımızı dünyanın farklı yerlerinde düzenledik. Bu, çeşitlilik içinde birliğe olan bağlılığımızın bir göstergesiydi.” diye konuştu.
İttifakın zenginliğin ve gücünün farklılıklara duyulan saygıda yattığını belirten Fidan, dünyadaki acil sorunları ele almanın en iyi yollarını tartışmak üzere bir araya geldiklerini dile getirdi.
Fidan, ev sahibi ülke Portekiz’e ittifaka verdikleri güçlü destek için teşekkür ederek ittifakın ilk Yüksek Temsilcisi olan eski Portekiz Cumhurbaşkanı Jorge Sampaio’yu saygıyla andı. Fidan, “Kendisini Türk-Portekiz dostluğuna yaptığı katkılar ve ittifak için sağlam bir temel oluşturması nedeniyle her zaman hatırlayacağız.” ifadesini kullandı.
KUTUPLAŞMA VE AYRIMCILIĞA KARŞI İTTİFAK
Türkiye ve İspanya’nın Medeniyetler İttifakı’nı uluslararası toplumun artan kutuplaşma, hoşgörüsüzlükler ve ayrımcılıkla zorlandığı bir dönemde başlattığını anlatan Fidan, ittifakın başlamasına vesile olan dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin İspanya Başbakanı Luis Rodriguez Zapatero’yu andı.
Fidan, “İttifakın eş sponsorları (Türkiye ve İspanya) olarak her zaman bizi ayıran şeylerden çok daha fazla ortak yönümüz olduğuna inandık. Barış, hoşgörü ve insan onuru desteklemek için birlikte çalışabileceğimizi güçlü şekilde savunduk.” diyerek dünyanın her türlü şiddet içeren aşırılığa karşı birleşebileceğinden şüphe duymadıklarının altını çizdi.
Bölücü ve yıkıcı hareketlere karşı toplu bir yanıt ortaya koymayı hedeflediklerini belirten Bakan Fidan, çalışmalara geniş çaplı ve çeşitli katılımın ittifakın önemini kanıtladığını vurguladı.
Fidan, “Bugün kuruluşundan bu yana geçen 20 yılın ardından bu platforma (Medeniyetler İttifakı) her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Küresel düzen parçalanıyor ve nefret kasıtlı olarak körükleniyor.” diyerek aşırıcılık, yabancı düşmanlığı ve ırkçılığın arttığına işaret etti.
“AYRIMCILIĞIN HİÇBİR TÜRÜ KABUL EDİLEMEZ VE KINANMALIDIR”
“Dini nefretten kaynaklanan her türlü şiddet eylemine verilecek cevap, dayanışma, eşitlik ve eşit haysiyete saygıdır.” diye konuşan Fidan, ayrımcılığın doğrudan ve dolaylı tüm biçimlerine karşı koymanın önemine dikkati çekti.
Bakan Fidan, dinleri veya inançları temelinde ibadet yerlerine ve kişilere yönelik yapılan saldırılarla mücadele etmek için gerekli tüm tedbirlerin alınması gerektiğinin altını çizerek ayrımcı, dışlayıcı ve hoşgörüsüz politikalara karşı direnç geliştirmek ve başkalarının dini ve kültürel uygulamalarına saygı duymak gerektiğini kaydetti.
“İslamofobi, antisemitizm ve din veya inanca dayalı her türlü ayrımcılık da dahil olmak üzere ayrımcılığın hiçbir türü kabul edilemez ve kınanmalıdır.” ifadesini kullanan Fidan, herkesin teyakkuzda olması gerektiğini söyledi.
Fidan, tanık oldukları her türlü adaletsizliği dile getirme ve dini inanca dayalı hoşgörüsüzlük, kışkırtma ve tacizi kınama sorumluluğu taşıdıklarına işaret etti.
NEFRETİN VE ŞİDDETİN KISIR DÖNGÜSÜNE SON VERME ÇAĞRISI
Medeniyetler İttifakı’nın, “birçok ülkenin aynı vizyonu paylaştığını ve mevcut uluslararası sistemi daha iyi sisteme dönüştürmeye hazır olduğunu” göstermek adına önem arz ettiğini belirten Fidan, ittifakın potansiyelini hayata geçirmek için bir eylem planının uygulanması gerektiğini vurguladı.
Hakan Fidan, çalışma grupları ve bölgesel forumlar oluşturarak sorunların temel nedenlerine odaklanabileceklerini anlatarak bunun için yapısal mekanizmaların yanı sıra mali kapasitenin de artırılması gerektiğini söyledi.
İttifakın görünürlüğünün artırılmasının önemini vurgulayan Fidan, “İttifakı dini ve inanç temelli kuruluşların ağlarına köprü görevi görecek bir yumuşak güç aracına dönüştürmemiz gerekiyor. Tüm bu somut adımları önümüzdeki toplantılarda ele alacağız.” diye konuştu.
Adalet ve birlikte varoluş için mücadele etmenin herkesin görevi olduğu dile getiren Dışişleri Bakanı Fidan, “Bu forumu çağrımızı yenilemek için bir fırsat olarak değerlendirelim. Çağrımız yanlış algıların, nefretin, şiddetin ve çatışmanın kısır döngüsüne son verme çağrısıdır. Kan dökülmesini durdurmak için yeniden söz verelim, barış inşa etmek için diyaloğa başvuralım. Türkiye bu yöndeki tüm çabalara güçlü bir destek vermeye hazırdır.” ifadelerini kullandı.