Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi toplantısında yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e destek mesajı verildi, demokratikleşme, AB ile ilişkilerin geliştirilmesi, İstanbul Sözleşmesine geri dönülmesi çağrısı yapıldı.
Toplantının açılış konuşmalarını yapan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, demokratik standartların daha yükseğe taşınması vurgusu yaptı, ekonomik sorunların kaynak doğru teşhis edilerek çözülebileceğini kaydetti.
Tuncay Özilhan, konuşmasında ülkeyi ilgilendiren temel konularda her türlü görüşün demokrasinin ilkeleri çerçevesinde gündeme gelebilmesini ve tartışılarak kararlaştırılmasını önemsediklerini belirterek parti liderlerinin kendi tabanlarına rol model olmasını ve diğerlerini ötekileştirecek bir üsluptan kaçınmasını istedi.
Türkiye’nin temel değerler konusunda netleşmesi gerektiğini belirten Özilhan, “Çoğulcu demokrasiyi, laikliği, piyasa ekonomisini ve kurallara dayalı liberal dünya düzeninin parçası olmayı artık tartışma dışına itmeliyiz. Bu netleşme, ülkenin istikametinin belirgin olmasını sağlayacak. Bu istikameti tüm dünya görecek. Bu tartışmayı geride bırakınca bugün çözmekte zorlandığımız sorunları çok daha kolay çözebilir durumda olacağız” ifadelerini kullandı.
“Ekonomide son 10 yılın en sıkıntılı dönemi”
“Göstergeler, ekonomimizin belki de son 10 yılın en sıkıntılı döneminden geçtiğine işaret ediyor” diyen Özilhan, seçimler sonrasında göreve gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’a görevlerinde başarılar dileyerek “Yeni ekonomi yönetimi ile ekonomik istikrarın kısa sürede tesis edilmesini ve ülkenin yeniden hızlı ve sağlıklı bir büyüme patikasına girmesini temenni ediyoruz. Şimdiye kadar yapılan açıklamalar doğrultusunda itibarı yüksek bir ekonomik programın hazırlanarak ilan edilmesi, kilit kurumlara liyakati ön planda tutan ve piyasalara güven veren atamaların yapılması ve Merkez Bankası başta olmak üzere ekonomi politikalarının şekillenmesinde etkili olan kurumların esas görev tanımlarına uygun bir çalışma düzenine girmesi, bu içinde bulunduğumuz tablodan çıkışta çok yardımcı olacaktır” dedi.
Mehmet Şimşek ile toplantı
Sabah saatlerinde Mehmet Şimşek’le yapılan toplantıda ekonomik durumla ilgili tespit ve önerileri kendisiyle paylaştıklarını belirten Özilhan, “Açık ve samimi bir toplantı oldu. Sayın Bakanın çalışmalarını tamamladıktan sonra ortaya koyacağı ekonomik programın makroekonomik istikrar yönünde katkı sağlamasını bekliyoruz” diye konuştu.
Ekonomide sorunların çözümü için üç ayaklı program
Türkiye ekonomisinin sorunlarının çözümü için üç ayaklı bir programın gerekli olduğuna işaret eden Özilhan, bu üç ayağı makroekonomik istikrar, yapısal reformlar ve hukuk devleti olarak sıraladı, bu başlıkların üçüne de eş zamanlı başlanması gerektiğini kaydetti.
Türkiye’nin küresel politikada hangi ticaret bloku içinde yer alacağının ekonomik performansını da etkileyeceğini belirten Özilhan, “Jeopolitik gerilimlerin arttığı, küresel dengelerin hassas olduğu günümüzde, Türkiye açısından demokratik ülkeler topluluğunun içinde yer almak önemlidir. Ekonomik ilişkilerimiz açısından en önemli partnerimiz olan Avrupa’nın dijital ve yeşil dönüşüm projelerinin dışında kalmayı düşünemeyiz” dedi.
Demokrasi, eşit vatandaşlık ve kadın hakları
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan da yaptığı konuşmada demokratik uzlaşma mekanizmasına duyulan ihtiyacın altını çizerek “Cumhuriyet yönetimi, toplumun tüm vatandaşlarının eşit katılımı üzerine kuruludur” dedi.
Yeni meclisten en önemli beklentilerini “demokrasi ve eşit vatandaşlık doğrultusunda ileriye gitmek” olarak nitelendiren Turan, kadınların şiddet ve ayrımcılık gibi sorunlarının sürdüğüne işaret ederek 2021’de tek taraflı olarak feshedilen İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesini ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanununun daha etkin şekilde uygulanmasını istedi.
“Şimşek’in rasyonel politikalara dönüş vurgusu çok önemli”
Ekonomide ciddi bir tabloyla karşı karşıya olunduğunu belirten Turan, “Artık hem cari açık hem bütçe açığı veriyoruz. Çifte açık, çözülmesi zor bir denklem yaratıyor” dedi. Yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in rasyonel politikalara dönüş vurgusunun çok önemli bir adım olduğunu belirten Turan, “Sayın Bakan’ın da ifade etmiş olduğu gibi kolay çözümler ya da hızlı sonuç verecek yöntemler bulunmuyor olsa da şeffaflık, hesap verilebilirlik ve öngörülebilirlik prensipleri doğrultusunda, kural temelli politika yapımına bağlı kalınması, ekonomideki bu zor durumun aşılmasını sağlayacaktır” dedi.
“AB ile stratejik iş birliği sürdürülmeli”
Seçimler sonrası dönemde Türkiye-AB ilişkilerinin canlandırılması ve somut bir zeminde ilerlemesinin hem Türkiye’nin hem de Avrupa’nın ortak menfaatini oluşturduğunu belirten Turan, “Türkiye doğu-batı aksında Çin’den Almanya’ya kadar; kuzey-güney aksında ise Rusya’dan Suudi Arabistan’a geniş bir coğrafyadaki en etkili bölgesel güç. Bu özelliğiyle tüm Avrupa’nın rekabetçiliğine ve açık stratejik özerkliğine katkı sağlama potansiyeline sahip. Net-sıfır sanayi yapılanmasından Gümrük Birliği’nin güncellenmesine kadar gelecek odaklı pek çok başlıkta zaman kaybetmeden harekete geçilmeli. Stratejik alanlarda Türkiye-AB iş birliği ortak menfaatler doğrultusunda derinleştirilmeli” ifadelerini kullandı.
İstikrarlı, dirençli ve sürdürülebilir yeni dünya düzeni için AB ile entegrasyon perspektifini koruyarak ortak yol haritası belirlenmesi gerektiğini söyleyen Turan, “Uluslararası güç dengelerinin ne yönde değişeceği konusunda farklı görüşler var. Tüm bu unsurları bir arada ele aldığımızda ilkeler ve kurallar bazlı dış politika önemli hâle geliyor. AB bir siyasi ve ekonomik istikrar, barış ve güvenlik projesi. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, AB ile vize serbestisinin hayata geçirilmesi gibi alanların, yeni hükümetin icraatında yer bulacağına inanıyoruz” dedi.